Dünyanın En Çılgın, Zamanda Yolculuk Eden Ajanı ve Aşk Gurusu: Austin Powers (1997)

Austin Powers klasik ajan filmlerinden sıkılan maceracı sinema severler için harika bir film. Hatta benim için en iyi Mike Myers filmi olarak kabul edilebilir. 1997 yılında orjinal adı Austin Power olan bu şahane komedi filmi Türkiye’de Ajanlar Kralı ismi ile gösterime girdi. Filmin yönetmenliğini Zor Baba’dan tanıyacağımız Jay Roach yapmıştır. Ayrıca Roach, Bir Otostopçunun Galaksi Rehberi filminin de prodüktörlügünü yapmıştı. Senaryo ise tamamen Mike Myers’a ait.

Mike Myers’i diğer komedi ustaları ile kıyasladığımızda tarzı her zaman daha farklı ve başarılı gelmiştir bana. Özellikle serinin ikinci filminde beklenilenden çok daha başarılı bir oyunculuk çıkarmıştır. Myers bu filmde iki rol ile karşımıza çıkar: Austin Powers ve Dr. Evil. Filmde birbirinden zıt bu iki karakteri gerçek bir ustalıkla canlandırmış olduğunu görüyoruz.

Sanırım belirtmeyi unuttum…

Evet Austin Powers serisi üç filmden oluşmaktadır. Dördüncü film hala beklenmekte tabi.

Komedi filmlerde nerede ise kullanılmaması imkansız olan bir olgu, bu filmde de karşımıza çıkıyor elbette: CİNSELLİK.

Cinsellik nedense komedi filmlerinin vazgeçilmezi. Tabi bir de argo konuşmalar! Bu filmin de temel dayanağının cinsellik olduğunu söylersek çok da yanılmayız sanırım.

Kısaca konusundan bahsetmek gerekirse:

Austin Powers, gündüzleri çılgın ve usta bir moda fotoğrafçısı, geceleri  uluslararası bir gizli ajandır. Yıllar süren düşmanlığın ve çatışmaların ardından Dr. Evil’i tam yakalamak üzereyken elinden kaçırmıştır. Dr. Evil kaçtıktan sonra kendisini dondurur. Bunun üzerine, Dr. Evil geri döndüğünde onunla tekrar mücadele edebilmesi için Powers da dondurulur. Dr. Evil’i yenebilecek tek kişi Austin Powers’tir çünkü. 30 Yıl sonra Dr. Evil geri döner, İngiliz Hükümeti Powers’ı dondurucudan çıkarır ve Dr. Evil ile Austin Powers, tam otuz yıl sonra yeniden karşı karşıya gelirler.

Film, dekor ve kostümleri ile seyirciyi ilk dakikası itibariyle içine çekiyor. Özellikle benim gibi 70’ler tutkunlarını. Rengarenk hippi kostümleri, çılgınca dans eden çiçek çocuklar ve aşk…

Powers, karakt yapısı itibari ile bildiğimiz ajanlardan tamamen ayrılır. Ayrıca hem hippi olan hem de dondurularak zamanda yolculuk eden bir ajan bulmak da kolay değildir!

Ayrıca geçmiş ve günümüz çatışması filmde bolca kullanılmıştır.

Eski Ajan vs Yeni Ajan

Eski Eğlence vs Yeni Eğlence

30 yıllık evrim gözümüze sokurcasına gösterilir ve bizi rahatsız etmeye yeter. Dünya değişmiş hatta bambaşka bir yer olmuştur. Austin Power da her zaman yolcusu gibi bulunduğu çağa uyum sağlamak, alışmak zorunda kalacaktır.

Filmde Austin Powers genelde kadınların hayran olacağı erkeklerin aksine; kıllı, bakımsız, azgın, saf ve sakardır. Ama öyle bir cazibesi vardır ki tüm kadınları kendisine anında aşık eder. Eee tabi zekasının da bunda etkisi vardır muhtemelen.

Kötü karakterimiz Dr. Evil, gelmiş geçmiş tüm kötüler gibi dünyayı ele geçirmek ister. Bu amacını gerçekleştirmeden ölmekten çok korkar. Ve bizim klasik babadan oğla geçen koltuk mirasimizın onlarda da geçerli olduğunu görürüz. Dr. Evil, oğlu Scott’a “ben ölünce dünyayı kim devalacak?” diyerek sürekli baskı yapar. Scott da babasını umursamayarak isyankar ergenliğini içinde yaşamaya devam eder.

90’lara hoşgeldin Austin !

70’lerdeki özgür aşk anlayışı artık yerini tek eşli ilişkilere bırakmıştır ve Austin’in en fazla zorluk çektiği konu da bu olmuştur. Bu sebeple sürekli 90’larda olduğunun hatırlatılmasına maruz kalır.

Sonuç olarak, her daim iyiler kötüleri yener ve dünya kurtulur. Kötü karakterimiz bir sonraki filmde ortaya çıkana kadar ya öldü sanılır ya da bilinmezlikte kaybolur.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir