Yönetmen: Hiroshi Koujina
Stüdyo: Madhouse
Senaryo: Hideo Takayashiki
Müzik: Yu Takami
Tür: Dram
Süre: 26 Bölüm
“Günışığı Buraya Gelmeden Önce Doğru Hissettiren Tek Şeydi”
Rainbow yazdığına aldanmayın. Ortada ne gökkuşağı var ne de başka rengarenk pofuduklar. Bu animede sadece kaderin bir araya getirdiği bir avuç gencin yaşadıkları hüzün ve her şeye rağmen hayata tutunmaya çalışmalarını bulabilirsiniz.
Rainbow: Nisha Rokubo no Shichinin, 1950’lili yıllara götürüyor bizleri. İkinci dünya savaşı ve atom bombaları sebebiyle ağır kayıplar veren, yenilmiş bir Japonya’da birbirinden farklı bir gup genç, ıslahevinde bir araya gelir. Bu gençler özlerinde kötü olmasa da Japonya’nın o günkü durumu ve yaşadıkları koşullar onları suça itmiş, nitekim cezalarını çekmek üzere Shonan Geliştirme Okulu’na yollanmışlardır. Dışarıdan basit bir ıslahevi gözükse de içeride hayat çok farklıdır. Animenin açılış parçasında geçen “Günışığı buraya gelmeden önce doğru hissettiren tek şeydi” sözlerinde olduğu gibi içeride iyi hissettirecek pek fazla şey yoktur ve doğru ile yanlışı belirli kişiler belirlemektedir. Altı genç mahkum, hücrelerine atıldıklarında Sakuragi Rokurouta adında bir başka kader ortağı ile tanışır ve bu genç adam yenilerin hayattaki tek umudu olur.
Anime içerisinde iki kısma ayrılmış durumda ve ilk bölümü için tek kelimeyle mükemmel diyebilirim. Acımasız ve sadist Gardiyan Ishihara ve “çocuklara iyi davranmalıyız” diye demeçler verse de pedofili bir sapık olan Doktor Gisuke Sasaki’ye karşı gençlerin direnmesi ve yeniden özgür olmanın hayallerini kurmaları izleyicinin adeta yüreğine işliyor. Serinin ikinci kısmı ise gençlerin dışarıdaki hayatını göz önüne seriyor ki bu kısım için de kötü diyemem lakin ıslahevinin içinde geçen hikaye bambaşka bir seviyedeydi. Bu arada, hep gençler deyip duruyorum. Elbette hepsinin isimleri, kişilikleri ve geçmişleri var. Dilerseniz birer – ikişer cümle ile yedi arkadaşı tanıyalım.
Sakuragi Rokurouta: 18 yaşında olan Sakuragi diğerlerinden önce ıslahevine gelmiştir ve hayata karşı daha tecrübelidir. Diğer altı arkadaşa sahip çıktığı ve ağabeylik yaptığı için lakabı büyük abi demek olan “Anchan”dır.
Mario Minakami: Mario 17 yaşındadır ve kimsenin bilmediği bir nedenden ötürü öğretmenini öldüresiye dövmüştür. Tıpkı Sakuragi gibi Mario da arkadaşlarına çok düşkündür ve onları kollamak için elinden geleni yapmaya hazırdır.
Noboru Maeda: Grubun en çelimsizi ve kısası olan Noboru’nun lakabı Tosbağadır. Hırsızlık yaptığı için ıslahevine düşen Noboru’nun geçmişi belki de tüm grubun en acıklısıdır.
Ryuuji Nomoto: Sessiz ve çekingen tavırları ile dikkat çeken Nomoto, parlak bir zekaya sahiptir. Lakin zeki olmak tok olmasına yetmemiştir ve yaşadığı açlık yüzünden hırsızlığa başvurunca ıslahevine yollanmışytır.
Manasaku Matsuura: Lahana lakaplı Matsuura iri yapısı ile hemen göze çarpmaktadır. Reşit olmadan alkol alması ve olay çıkarması yüzünden ceza yemekten kurtulamamıştır.
Tadayoshi Tooyama: En büyük hayali orduya katılmak olduğu için asker lakabına sahip olan Tooyama, Sakuragi’ye ilk başta temkinli davransa da daha sonradan en çok saygı duyan kişi olmuştur. Annesinin sevgilisini dövdüğü için ıslahevindedir.
Jou Yokosuka: Yarı Japon olduğu için Joe lakabını alan Jou, sessiz sakin bir yapıya sahip olup görünüş itibari ile sarışındır. Ne yazık ki kendisine tecavüz etmek isteyen bir adamı yaraladığı için ıslahevindedir.
Rainbow: Nisha Rokubo no Shichinin aslında öyle derin bir kurguya veya kırılma noktalarına sahip bir anime değil. Basit bir hikayesi var lakin öyle iyi dokunarak işlenmiş ki izlerken az çok kendinizi gençlerin yerine koyabildiğiniz için bir nevi empati kurabiliyorsunuz ve bir müddet sonra grubun yaşam mücadelesi adeta sizin yaşam mücadelenize dönüşüyor. Basitlik ile derin bir anlatım sunulmuş diyebilirim.
Ödüllü bir mangadan uyarlanan seri, mangası bittikten sonra animeye uyarlandığı için yerinde bir final yapıyor. Animenin yönetmen koltuğundaki Hiroshi Koujina birçok animede çeşitli görevlerde bulunmuştur ve Rainbow’dan sonra Hunter x Hunter’ın yönetmenliğini yapması ile ön plana çıkmaktadır. Yapımcı stüdyo Madhouse zaten gelmiş geçmiş en iyi üç anime stüdyosu sayılsa muhakkak ilk üçe girecek bir stüdyodur. Zaten Rainbow ile stüdyo engin kapasitesini yine konuşturmuş. Kullanılan şiddet ve cinsellik, sulu boya benzeri çizimlerle süslenen sahneler bir harika. Müziklerin kalitesini de es geçmemek lazım. Alıntı yaptığım ve İngilizce şarkılar da söyleyen Coldrain adlı grubun “We’re Not Alone” adlı parçası tek kelimeyle şahane.
Rainbow: Nisha Rokubo no Shichinin dediğim gibi hikaye bakımından basit bir anime lakin işlenişi bakımından en iyilerinden. Serinin ikinci kısmında tempo biraz düşse de yedi arkadaşın hikayesini izlemenizi rahatlıkla tavsiye edebilirim.