2003 yılında bomba gibi hayatımıza girmiş ve hepimizin beğenisini kazanmıştı Karayip Korsanları. Kaptan Jack Sparrow karakterini sevmeyen en azından o muhteşem oyunculuğu beğenmeyen yoktur herhalde? Ve beşinci filmi ile sinemaseverlerin karşısına çıkan Karayip Korsanları, önceki filmlerindeki gibi yine heyecan ve macera dolu dakikalar vadediyor. Lakin hemen belirtmek isterim ilk filmdeki kadar iyi değil. Hatta hiçbir Karayip Korsanı filmi 1. Film kadar iyi değil. Disney’in zaten 1. Filmden sonra Jack Sparrow üzerine filmi kurmaya başladıgı da bilinen bir şey. Ne mi, demek istiyorum; Bilmem farkında mısınız, Karayip Korsanları aslında Jack Sparrow’un değil, Elizabeth Swann ve Will Turner’ın hikayesiydi. Ama Johnny Depp o kadar güzel bir Jack Sparrow karakteri çizdi ki, en gözde oyuncu oluverdi.
Bu defa denizler matadoru olarak adlandırılan ve korsanlığı bitirme aşamasına gelmişken genç Jack Sparrow tarafından tuzağa düşürülerek alt edilen ve lanetlenen Salazar, Kaptandan intikam almak için geri dönüyor. Yolları iki genç insanla kesişen Jack Sparrow, tüm lanetleri kaldıracak Poseidon’un asasını bulmak için maceraya atılıyor.
Filmde bizleri şaşırtacak birçok sürpriz yer alıyor. Bunları film zevkini kaçırmamak için burada belirtmeyeceğim. Ancak benim keyifle izlediğim ve artık filmlerde adet haline gelmeye başlayan ilginç bir detayı da zevkle izleyeceğinizi düşünerek belirtmek istiyorum. Filmde bir sahnede Jack Sparrow’u onlu yaşlarının sonunda genç hali ile görüyoruz! Evet genç bir Jack Sparrow var! Bu sahnede, Sparrow’un nasıl Kaptan olduğu, aksesuarlarını nasıl elde ettiği de açığa çıkıyor. Daha önce benzer gençlik sahnelerini başka filmlerde de görmüştük. Genç Tony Stark Civil War filminde, genç Ego (Kurt Russell) ise Galaksinin Koruyucuları 2 filminde boy göstermişlerdi. İlk önce JackSparrow’un gençliğini Anthony De La Torre’nin oynaması düşünülmüş. Ancak daha sonra bilgisayar yardımı ile bir JackSparrow oluşturulmuş ve filmde kullanılmış. Genç Sparrow karşınıza çıkınca ilk aklınıza gelen mimiklere dikkat etmek olacaktır. Evet, bilgisayar teknolojisi çok gelişmesine rağmen hala mimikler konusunda çok iyi değil. Bu yüzden olsa gerek, yüz hareketlerini fazla abartmamışlar ki Sparrow’un en önemli özelliklerin biri o ilginç yüz şekilleri. Belki de makyaj yolu ile Depp’i gençleştirmek daha iyi bir çözüm olabilirdi. Nitekim, Biraz önce bahsettiğim Galaksinin Koruyucuları filminde, Kurt Russell makyaj ile çok genç bir görünüme kavuşmuştu. Sonuç mükemmel derecede iyiydi.
Bu arada Salazar’ı oynayan Javier Bardem’den bahsetmeden geçemeyeceğim. Oscar dâhilbir çok ödül sahibi İspanyol aktör bu filmin en başarılı oyuncusu desek abartmış olmayız.Filmin serinin son yapımı olduğu söylendi. Ancak filmin finalinde, Sparrow’un pusulasını çıkarıp bir şeyi bulmak için denize açılması, “acaba devamı gelir mi?” sorusunu da sordurmuyor değil. Şahsi kanaatimce, filmin artık kendini tekrar ettiğini söylemek zorundayım. Lanetler, ölmeyen ölüler, tuhaf gemiler, başarısız komutanlar… Önceki filmleri izlemiş olanlar, Jack’in yine sızacağını, tuhaf şekilde yürüyeceğini, işlerin ters gideceğini, en umulmadık anda eski bir düşmanının karşısına çıkacağını biliyorlar. Yani senaryo son derece bildik şekilde ilerliyor. Bunla birlikte komedi dozunun çok düşürülmüş olduğunu da söylemeliyim. Neyse ki senaristler işlerinin ehli oldukları için olumsuz yanları olsa bile heyecan seviyesini en üst düzeyde tutmayı biliyorlar.
Bu filmde Will Turner’in oğlu Henry (Brenton Thaaites) ve Carina Smyth (Kaya Scodelario) boy gösteriyorlar. Asıl hikaye kahramanlığı onlar ile Jack arasında paylaşılıyor. Belki acı bir itiraf olacak ama işin içine asıl oyuncuların çocukları girince sanki “artık bu film serisinin miyadı doldu” demek gibi olmuyor mu? Lakin filmde sadece Jack Sparrow’un ön plana çıkmasından ya da Depp’in özel hayatındaki büyük çalkıntılardan dolayı Disney rahatsız olacak ki son filmde Sparrow filmi tek başına yönetiyormuş havasından arındırılmış.
Son olarak, herkesin peşinde olduğu Jack Sparrow’un gerçekten yaşamış bir korsan olan İngiliz John Ward’dan esinlenilerek oluşturulan bir karakter olduğunu duymuş muydunuz? Bunu destekleyen delillerden biri, Jack’in şapkasından sarkan aksesuarların birinde ay yıldız bulunması. Neden mi? Çünkü John Ward, uzun yıllar korsanlık yaptıktan sonra müslüman olur, Osmanlıya sığınıp Yusuf Reis ismini alır. Hatta içkiyi bile bırakır. Anlaşılan Yusuf Reisin maceraları o kadar güçlü ki, öldükten sonra bile filmlerle de olsa devam ediyor.
Karayip Korsanları Salazar’ın İntikamı adlı film de belirttiğimiz gibi heyecan dolu dakikalar geçirtiyor. Özellikle serinin ve Jack Sparrow’un hayranlarının izlemeleri gereken bir film.