Karşımızda türlerinden biraz farklı olan bir macera oyunu var. Oyunumuzun adı Discworld Noir ve içerisinde suç ile adından da belli olduğu gibi “film – noir “ havası var. Oyunun kahramanının adı Luton ve kendisi klasik bir özel dedektif. Ve filmlerdeki dedektiflerde bulabileceğimiz tüm özelliklerle donatılmış. Uzun mont , şapka , hayattan bıkmış , içki düşkünü bir insan Luton. Kazandığı paraları da genellikle içkiye yatırıyor. Yine sıradan bir günde gizemli bir bayandan iş teklifi alır. Bayanın erkek arkadaşı birden ortalıktan kaybolmuştur. Luton bu görevi kabul eder ama kısa bir süre sonra bunun normal bir vaka olmadığını anlar. Görev esnasında karşısına değişik tipler , garip insanlar , hatta karşısına troller , cüceler ve piyano çalan vampirler bile çıkar. Daha da ilerisi , Luton ile ölüp geri bile geleceksiniz. Sonunda Luton anlayacak ki üzerinde çalıştığı vaka tek bir insanın kaybolması ile ilgili değil , tüm dünya ile ilgili olduğunu anlar. Kısacası dünya tehlikededir ve kurtarmak Dedektif Luton ile oyuncuya düşer.
Oyundaki atmosfer gayet etkileyici. Sürekli yağan yağmur , çakan şimşekler ve insanların sadece kendini düşündüğü , deyim yerindeyse tanrının bile terk ettiği bir şehir var ortada. Böyle bir ortamda insan kendini ağır bir cinayet romanında hissedebiliyor. Bu atmosferde oyunun seslerinin önemli derecede payı var. Birkaç program hatası dışında oyunun müzikleri sağlam , seslendirmeler profesyonelce. Özellikle Luton tam bir karizma. Karşısına dev bile çıksa espri yapmasını biliyor.
Grafikler öyle ahım şahım değil. Arka plan çizimleri orta dereceli ve ama ortamları karartmada biraz abartmışlar. Bazen etraf tanınmayacak kadar karanlık olabiliyor ve bu durum insanın canını sıkabiliyor. Gerçi ekran ayarları ile oynayarak parlaklığı arttırabilirsiniz ama bu durumda atmosferi büyük ölçüde düşürüyor. Karakter modellemeleri de hafif köşeli olsalar da iyiler. Sonuçta oyun 1999 yapım , bu yüzden çok fazla kalite beklememek lazım.
Discworld Noir’in tamamı fare ile oynanıyor. Fare imleci ufak bir ışık kaynağı. Yapımcılar herhalde oyunun biraz karanlık kaçtığını anladılar ve kolaylık olsun diye böyle bir yola başvurdular. Yani karanlık bir ortamda farenin imlecini yavaşça ve titizce gezdirirseniz aradığınız nesneyi görebilirsiniz. Farenizin sol tuşuna basarak Luton’u dilediğiniz gibi hareket ettirebilirsiniz. Şehirde ilerlemek içinde bir haritanız var. Haritadaki mekanlar oyun ilerledikçe artıyor ve gidilebilen yerler çoğalıyor. Oyundaki kontroller kolay olsa da envanter sistemi ile not defteri biraz karışık olmuş. Topladığınız eşyaların yerleri karışık olabiliyor ve not defterinde ne nerde yazıyor bulmak biraz sıkabiliyor.
Oyundaki bulmacalar kolay sayılır. Bazıları ise saçma olabiliyor. Genelde envanterinizdeki çoğu eşyayı sırayla hedef üzerinde kullansanız bile çözüme ulaşabilirsiniz. Bazı bulmacalarda çözümü kolayca tahmin etmenize rağmen çözüm uzadıkça uzayabiliyor. Bu durum diyaloglar içinde geçerli. Bazen can sıkabiliyorlar.
Kısacası Discworld Noir , eski cinayet ve dedektif filmlerini sevenler için ideal oyun olabilir. Dedektif rolüne geçmeyi seviyorsanız oyun size göre ; ama teknik bakımından şaheser beklemeyin.