Çocuk, Canavar ve bir Hikaye: The Last Guardian

Bazı oyunlar vardır her sene otomatiğe bağlamış gibi düzenli olarak piyasaya sürülür. Fifa ve Pes haricinde bakınız Assassins Creed veya Call of Duty. Bunlar her sene çıkmasını beklediğimiz ama çok da şey beklemediğimiz alışkanlık yapmış oyunlardır. Duyurulduktan sonra çıkması iki – üç seneyi bulan oyunları da genelde yapımcısı nasıl bir şey olacağını belli eder. Örneğin bir Fallout oyununun iyi olacağını biliriz, yapımcıya güveniriz. Bir de çıkması yılan hikayesine dönen oyunlar var ki yapım aşaması ne kadar uzarsa çıkışı bir o kadar riskli olur. Sonuçta siz oyunu çıkarana kadar yeni grafik motorları veya daha güçlü konsollar piyasaya sürülüyor ve sizin yapımınız bir önceki sürümde olduğu için bazı şeylere baştan yeniden el atmanız gerekiyor. Bir yandan da oyunun çıkmasını bekleyen kitle sabırsızlanıyor ve giderek içini bir ümitsizlik kaplamaya başlıyor. Çünkü yapımı çok uzun süren oyunlar istatistiksel olarak pek başarılı olamamışlardır. Prey veya Duken Nuken bunların en güzel örneği. Bitmek bilmeyen seneler neticesinde oyunların aldığı yorumlar ortada. Uzun bir giriş paragrafı odu, farkındayım. Lakin bunlardan bahsetmemin sebebi The Last Guardian’ın (bundan sonra bahsedeceğim adı ile Son Muhafız) 2007 yılında duyurulmuş olması ve Aralık 2016’da nihayet piyasaya çıkmış olması.

thelastguardian_ps4news1

Son Muhafız’ın yapımcı koltuğunda PS2 döneminde Ico (2001) ve Shadow of the Colossus (2005) adında iki efsane oyun çıkaran, artık SIE Japan Studio’ya bağlı Team Ico var. Oyunlarında özellikle duygusal açıdan yoğun etmenler içeren Team Ico’nun üçüncü oyunu Son Muhafız duyurulduğunda zamanında ben de bayağı bir heyecanlanmıştım. Sonuçta özellikle Shadow of the Colossus oldukça sıra dışı, hayran kaldığım bir oyundu ve dolayısıyla beklentiler en üst seviyedeydi. Gelgelelim oyun duyurulduğunda 18’inde bir delikanlıydım ve çıktığında 28’ine merdiven dayamış bir herif! Dedim ya, bu kadar uzun yapım süresi hayra alamet değildir diye. Baştan söyleyeyim; Son Muhafız benim için Shadow of the Colossus kadar iyi bir yapım değil ama Ico’dan da kötü değil. Yani evet, Son Muhafız uzun yapım yıllarına rağmen küçük aksaklıklar için başarılı bir yapım.

Size bir Hikaye Anlatacağım

Son Muhafız’da da Ico ve Shadow of the Colossus benzeri duygusal bir hikaye söz konusu. Olaylar ismini asla öğrenemediğimiz bir adamın çocukken başından geçenleri anlatması ile başlıyor. Bu adam henüz bir çocukken “Yuva” adında devasa bir krater benzeri yapının içine konuşlandırılmış ve sadece uçarak girilip çıkılabilen yine dev yapılardan oluşan bir yere kaçırılmıştır. Adam, yani kaçırıldığında çocuk, kendisine geldiğinde vücudu dövmelerle kaplıdır ve yanında kocaman, tüylü, köpek benzeri bir surata sahip, kartal ayaklarına, kanatları olan ve “Trico” denilen bir canavar yatmaktadır. Doğal olarak çocuk korkar ama aynı zamanda canavar da ürkek davranır. Çünkü yaralıdır, zincire bağlıdır ve açtır. Çocuk, canavarı besleyerek, yaralarına saplanmış olan mızrakları çıkararak ve zincirini çözerek bir nebze canavarın güvenini kazanır. Çok geçmeden de bu devasa yerden kurtulmak için birbirlerine ihtiyaçları olduğunu fark ederler ve her adımda daha da çok güçlenen dostlukları ile bir maceraya yelken açarlar.

tlg_3

Yine Ico örneğinde olduğu gibi Team Ico’nun tarzına uygun bir şekilde bir kaçış hikayesi söz konusu. Devasa yapılar, dibi görülmeyen uçurumlar ve karanlık güçlerin ortasında kalmış bir çocuk ile tek dostu canavar Trico ile yolumuzu bulmaya çalışıyoruz. Düşe kalka, canımız acıya acıya, yeri geldiğinde savaşarak, dev uçurumları alt ederek çıkışı arıyoruz ve ne çocuk Trico’yu ne de Trico çocuğu geride bırakmaya niyetli. Devasa yapılarda gezerken tahmin edeceğiniz üzere hem çocuğun hem de Trico’nun yeteneklerini kullanıyoruz. Kimi zaman ayrı düşseler de oyunun başından sonuna kadar ikili bir arada ve çocuğu kontrol etmemize karşın Trico’nun sırtına binerek onu yönlendiriyoruz. Çocuk ile kilitli kapıları açarak, dar alanlardan geçerek, Trico’nun o çok korktuğu cam gözleri (nazar boncuğu gibi) kırarak yolu açıyor, Trico’nun sırtında da çocuğun asla erişemeyeceği yüksekliğe veya devasa uçurumlarda bulunan platformlardan platformlara atlıyoruz. Anlayacağınız takım çalışması söz konusu.

Taş Heykellere Dikkat

Dev platformlar, kilitli kapılar, ulaşılması zor tepeleri saymazsak Son Muhafız’da işimizi zorlaştırmaya çalışan iki etmen var. Birisi az sonra bahsedeceğim Trico’ya komut vermemiz, ikincisi ise kötü kalpli heykel askerler. Oyunun çeşitli yerlerinde çıkan heykel askerler çocuğu öldürmeye çalışmasa da kaçırıp gizemli mavi kapıların ardına götürmeye çalışıyor. Çocuk ile genel olarak bu askerlerden kaçıyoruz ve yakalandığımızda ise debelenerek ellerinden kurtulmaya çalışıyoruz. Kimi bulmacaları çözerken etrafta askerler olduğundan işimiz biraz daha zorlaşıyor. Yani öncelikle askerleri uzağa çekmemiz gerekiyor. Bu arada, bulmaca dediğime bakmayın. Oyunda puzzle tarzında bir şey yok. Atlama, zıplama, dev kapıların kilitlerini bulma vb. tarzında şeyler. Çocuğu kaçırmaya çalışan askerlerle bir tek Trico başa çıkabiliyor. Lakin nazar boncuğu kalkanı kullananlara karşı çocuk ile ona yardım etmemiz şart çünkü dediğim gibi Trico onlardan çekiniyor. Koşarak askere bodoslama dalmak bu konuda yardımcı olacaktır. Trico’nun etraftaki askerlerle işi bittiğinde onu sakinleştirmeye ve varsa saplanmış mızrakları çıkarmayı ihmal etmeyin.

tlg_4

Trico’ya komut verme olayı ise teknik bir etmen. Birçok yerde Trico’nun sırtına bindiğinizde verilen komutlara uymadığı, ileri gideceğine ters gittiği vb. şekilde haber yazılıp çizildi. Evet, benim başıma da bir – iki kere geldi ama öyle abartılacak bir durum da değil. Bana göre esas mesele Trico’nun bu komutları yerine getirirkenki geçen zaman. Şimdi, Trico canavar olarak lanse edilse de sonuçta bir hayvan ve bu yöndeki davranışları gerçekten çok başarılı. Gelgelelim komutları yerine getirmesi biraz uzun sürüyor. Evet, gerçekçi ama bekliyorsunuz. Trico’nun sırtına çıkıyor, tepedeki platforma atla diyorsunuz ve Trico önce mesafeyi ayarlıyor, etrafındaki engellere bakıyor, geriniyor vs. derken zaman geçiyor. Ve Trico ile sıkça bu tarz hamleleri gerçekleştireceğinizden oyunda epey bir süre beklemek ile geçiyor. Özellikle bekledikten sonra Trico’nun poposunu dönüp geri atlaması ile bir forvet boş kaleye topu atamayınca verilen tepki ile aynı tepkiyi alıyor. Neyse ki dediğim gibi en azından benim başıma bu olay fazla gelmedi ve Trico’ya minimum düzeyde şey… Alkış tuttum! 🙂

Bu Kadar Beklersen Tabi

On yılı aşkın yapım aşamasında kalmasından ötürü en büyük sancıyı şüphesiz grafikler çekmiş durumda. Sonuçta yapım aşamasına geçildiğinde PS3 vardı ama yapım PS4 için piyasaya sürüldü. Durum böyle olunca grafiklerin cilalanması gerekti. Sil baştan başlayamayacağına göre yapılan bu eylem grafiklerin PS3’ten sadece bir tık daha iyileştirilmesini yaramış. Son Muhafız’ın görüntüsü kesinlikle kötü değil, yanlış anlaşılmasın. Özellikle 4K çözünürlükte çok daha iyi görünüyormuş. Demek istediğim PS4 konsoluna göre biraz zayıf kalıyor. Ayrıca bazı yerlerde kamera açıları da olmamış. Trico’nun üzerindeyken çocuğu kaybedebiliyor veya dar alanlardayken bazen neyin ne olduğu bile belli olmuyor.

tlg_5

Son Muhafız kabaca 10 – 12 saatlik bir oyun süresine sahip ve küçük teknik aksaklıklar haricinde kendinizi adeta kaptırarak oynadığınız bir yapım. Bu kadar uzun yapım süresi gerekli miydi? Değildi tabi ama hiç olmazsa ortada bir hayal kırıklığı da yok. Son Muhafız gayet başarılı, oynanmazı zevkli ve sonu ile duygulandıran bir yapım. Ayrıca pek fazla gerek olmasa da Türkçe içeriğe de sahip. Ico ve Shadow of the Colossus’u oynayanlar zaten Son Muhafız’ı da çoktan bitirmiştir de, eğer PS4’ünüz varsa ve bu oyunu oynamadıysanız bence hata yapıyorsunuz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir