Pokemon’a tam gaz devam: İlk üç jenerasyon

 Geldik Pokemon’a en güzel açıklamaları yapacağımız Jenerasyonlar yazımıza. Öncelikle jenerasyonlar genel olarak hikaye bazında birbirine bir süre benzeyebilir ve sıkı sıkabilir diye ilk üç jenerasyonu tek seferde yazsam da temada farklı özellikler ve Nintendo’nun bakın biz daha fazla yaptık demesi bu oyunlara farklı kılıyor. Çünkü ilerleyen oyunlara nazaran bu oyunlardan her biri diğerinden farklı bir konsolda çıkıyor. Gameboy, Gameboy Color ve Gameboy Advance üçlüsünün tek seferde ziyaret edileceği bu yazıdan keyif almanız dileği ile başlıyorum.

GEN 1:

                                        

Kafanızda Pokemon’un ilk sezon tema müziğini çaldıran, sizi Pikachu ile tanıştıran ve çocukluğunuza nostaljik değer katan ilk jenerasyonumuz gördüğünüz üzere siyah ve beyaz. Evet,  şaka gibi dimi ancak o dönemin çocuklarının hatırlayacağı gibi konsollar daha gelişmiş değildi ve o döneme göre bir el konsolu PS Vita veya 3DS yerine Gameboy dedikleri diğerlerinden daha büyük konsollardı. Siyah beyaz olmasına rağmen Gameboy’da bir RPG oyununun sınırlarını zorlayan ilk jenerasyonumuz bize ilk 151 pokemonu verdi. Lakin Mew bulmak hala oyun hataları sonucu ortaya çıksa da Pokedex’i tamamlaması en zevkli oyun. Hikayede ise ana karakter sizsiniz Pokemon dünyasının Kanto bölgesinde yaşıyorsunuz ve yolunuza çıkan Gymler ile savaşırken komşunuzun oğlu Blue(bizim bildiğimiz adıyla Gary Oak) ile rekabet etmektesiniz. Bir yandan da ortalıkta koşuşturan Roket Takımından üyeleri kovalamakta ve hain planlarına engel olmaya çalışmaktasınız. En sonunda şehri ele geçirecek kadar güçlenen bu takımın liderini yenmekte size kalıyor. Tabi tüm bu hengame bittikten sonra alıyorsunuz Pokemonları buda yetmez deyip 8 rozetinizle birlikte gidiyorsunuz Pokemon ligine. Tabi burada sizi 4 Elit insan ve de Bir Pokemon şampiyonunu yenmeye çalışıyorsunuz. Sonra ise şampiyon siz oluyorsunuz. Tebrikler bunları yaptıktan sonra artık Pokemon’un birinci jenerasyonunun birincisi sizsiniz.

 

GEN 2:

                                                                
”Tamam bitirdik Pokemon Red ve Blue oyunlarını ama bu olaylardan sonra ne oluyor.” diyorsanız işte Pokemon normalde bu jenerasyondan sonra bitireceği eşsiz hikayesini sizlerin önüne sunuyor. Yeni oyunumuzda da bu sefer Gold adında olması gereken  ancak yine siz oynadığınız için adına istediğiniz şeyi verdiğiniz ( Misalen Mahmut,Muhittin veya Arif gibi.) karakteriniz ile Johto bölgesinde bir çocuksunuz. Ancak bu sefer rakibiniz Pokemon çalan bir hırsız ve sizin reankarnasyona uğrayacağınızdan habersiz Roket takımının yenilmiş lideri Giovanni’nin oğlu. Oyunda yine ilerleyip rozetlerinizi toplarken sizinle uğraşan Takım Roket takımı oluyor. İşleri kötü giden roket takımı artık dağılmış ve eşkıyalık yapıp, Slowpoke kuyruğu kesen çok büyük olmayan bir takım. Ancak bir süre sonra kadın üyelerin çoğalmış olmasından olacak ki azıtan grup şehir santrallerine saldırırken bulduğumuz bu takımı ise yenmek yine bize düşüyor. Bu takımla uğraşmak haricinde, yine 8 rozet toplayıp, şampiyonu yenip, 256 ya çıkan Pokedex’teki tüm pokemonları yakalamaya çalıştığınız bu oyunda farklı ve güzel bir olay oluyor ve ilk oyunda geçen haritaya yani Kanto bölgesine geçiş yapıyorsunuz. burada da 8 rozet topluyorsunuz ve en sonunda ise karşılaştığınız kişi bir önceki oyunda oynadığınız kendiniz… Ne tuhaf değil mi? Reankarne olup kendinizle savaşıyor ve hangimizin Pokemonu güçlü diye kapışıyorsunuz falan… Ah Nintendo Ah…

 

GEN 3:

Oyunları bitirdiniz. Değil mi? Nintendo’da bitirmişti. Ancak herkes hep bir ağızdan. ”Ne demek Pokemon yok?!” ”Ne demek Pikachu yok!! Yakarız bu gezegeni” demeye başlayınca. Nintendo dayanamayıp yepyeni bir evren ve yepyeni bir hikaye yaratarak oyun dünyasındaki bir efsanenin devamlılığını sürdürüyor. Bu oyunda grafikler iki katına çıkıyor, Hikayeye bir takım yerine iki takım ve bunların arasındaki mücadele ekleniyor ve 8 rozet Şampiyonluk Battle Tower derken yapacağınız savaşları da üçe katlıyor. Yok yahu.. İkiye çünkü ikili savaş sistemi geliyor bu oyunda. Bu oyunda savaş sınırsız olduğu gibi gelişmiş bir çiftleştirme ve Contest adı verdiğimiz bir nevi güzellik yarışmaları falanda bulunmakta. Yine olduğu gibi bu sefer Hoenn’deki bir çocuğa reankarne oldunuz ve yine sessiz sessiz takılıyorsunuz. Ne hikmetse karakterler sizinle anlaşabiliyor. Oyunda profesörü köpek kovalamasından kurtararak hikayenize başlarken biricik aşık olunası komşu kızına hallenmek yerine gidip yine onunla rekabet etmeye ve pokemon kapıştırmaya başlıyorsunuz. Bu sefer iki takım başınıza bela oluyor ve iki takımda en güçlü efsanevi pokemonları uyandırma çabasına giriyor. Tabi bunlar pokemonları yanlış kürelerle uyandırınca bu pokemonların birden akıllarına birbiriyle kavga etmek geliyor. Üçüncü oyunun hikayesinde, yani Emeralda bu yaratıklar için bir yaratık daha uyandırma gibi bir durumunuz da var. Yine tüm bunlar bittiğinde ve dünyayı boka sarmaktan kurtardığınızda bu sefer yine komşunuzu, arkadaşınızı yenip oyunda Gym lideri olan babanızdan da gazı alarak yine kendinizi pokemon liglerine vuruyor yine şampiyon oluyor ve yeni 107 pokemonla beraber tüm pokemonları yakalamaya çalışıyorsunuz.

Koca üç sezon boyunca, ona buna vuruyor, eşkıya takımlara kafa tutuyor, ancak bir tümsekten atlayamayıp, bunun için haritayı turluyor olsanız da, Pokemon’un hepimizin kalbinde yeri büyük.Tabi oyunları bitirdim mi? Hayır bitirmedim. Neden? Çünkü bunun daha Uzayı var zamanı var bilmem nesi var.Anlamadınız mı? O halde biraz daha detaylanacak ve hikayesinde biraz farklılıklar gelecek jenerasyonlar için bir sonraki yazıya muhakkak bekliyorum. İyi günler efenim.