Öncelikle şunu söylemek istiyorum bu film o kadar popüler oldu ki bir ara cadı olduğunu iddia eden Türk hanımcıklar bile gördüm, duydum, tanıdım. Üstelik bilinmezlik korkusunu kullanarak (ortada ne in var ne cin neyden korkuyoruz belli değil, bir cadı lafı almış başını gidiyor anlamadım gitti) korku yaratmaya çalışması da filmin dikkat çekmesinde önemli bir rol oynamıştır. Benim için her ne kadar ikinci film ilk filme kıyasla daha iyi olsa da Blair Cadısı 1’in etkisini göz ardı edemeyiz. Blair Cadısı korku türünün popülerleşmesine de katkısı olan bir filmdir. Özellikle paranormal filmlerin popüler hale gelmesi desem daha doğru olur sanırım. Ormanda sanki bir labirentin içinde dolaşırmış gibi kaçışan geçleri katleden o cadıyı görmesekte gayet sevdik sanırım ki devam filmleri yeniden karşımıza çıktı.
Blair Cadısı nefes kesici derecede dehşete düşürüyor. Bu, bir saniyeliğine bile gözümü kırptırmayan korkunçluk içeriyor ve 88 dakika boyunca ruhlarımızı almak için bizi rahat bırakmıyor. Film de eğer belirli ipuçlarını yakalayamazsanız nihai korkuların aynı etkiye sahip olmayabileceği söyleniyor. Son 16 yılda yapılan teknolojik ilerlemeler de korku dünyasını kolaylaştırıyor ve bu sayede filmdeki görsellik ile korkuyu daha derinden hissedebiliyoruz.
Gelelim konuya, James Donahue, 2014’te kızkardeşi Heather’ın 1994’te Burkittsville yakınlarında kaybolduğu ve Blair Cadı efsanesini araştırdığı varsayılan bir görüntü içeren bir video buluyor. Hâlâ hayatta olduğına inanan Peter Jones, Ashley Bennett ve film öğrencisi Lisa Arlington’ın eşlik ettiği ormanda bir belgesel araştırması yapmak istiyor. Yerliler Talia ve Lane onlara katılırlar. Gece kamp kurduktan sonra, Lane ve Talia, Heather’ın film ekibinin kaybolması ve Blair Cadı’a atfedilen diğer esrarengiz olayları tartışıyorlar. Grup, gece boyunca sesler duyduktan sonra ağaçlardan sarkan garip sopa figürlerini bulmak için uyanıyor. Başıboş değillerse, ayrılmaya karar verdiler. Lisa, Lane’nin sırt çantasında sicim olduğunu fark etti ve hem kendisi hem de Talia figürleri yaratmayı kabul ettikten sonra kovuldu.
Dört kişi saatlerce yürüyüş yaptıktan sonra orijinal kamplarına geri dönerek çevrelerine girdi. Lisa, konumlarını öğrenmek için uçağa biniyor, ancak arızalı. Ashley, ayağındaki yaradan dolayı hastalığa yakalanıyor ve grubun tekrar kamp yapmasına neden oluyor. Peter bilinmeyen bir varlık tarafından kovalandı, yaralandı ve yok oldu. Gece boyunca, Lane ve Talia ortaya çıkıyor ve gün doğumu olmadan beş gün ormanda dolaştıklarını iddia ediyorlardı. Halüsinasyona girdiğine inanıyor, Lane kaçıyor. Ertesi sabah, James ve Lisa hala dışarıda karanlık olduğunu ve daha büyük sopa figürleri keşfetmek için şaşkına döndü. Talia saçlarının kümelerini figürlerden birine bağladığını görüyor. Ashley, Talia’yı onları işçiliği yapmakla suçlar ve figürü yarı yarıya koparır; Talia daha sonra yarı yarıya kesilir. Görünen bir güç çadırını kaldırdı ve ardından gelen panik gruptan ayrıldı. Ashley drone bulur ve onu kurtarmak için bir ağaç tırmanıyor ancak düşüyor ve görünmeyen bir kuvvet tarafından ekrandan çekildi. Lisa ve James’in Rustin Parr’ın kabininde rastlarken bir yağmur fırtınası yaşanıyor.
James kızkardeşini üst katta buluyor, evin içine giriyor ve Peter’ın köşede durduğunu görüyor. Kısa süre içinde bir şeyin onu ve barikatları kendisinin peşinde olduğunu fark eder. Lisa bir gulyaban lekeleriyle bodruma giriyor. Onu bir yeraltı tünelinde tutan yaşlı ve düşmanca bir Lane buluyor. Lisa kaçar ve ona saldırdığında Lane’i bıçaklamaya ve öldürmeye mecburdur. Kurum tarafından takip edilen Lisa, hepsini ormanda çeken paradoks yaratan Lane’in kamerasıyla birlikte çatı katına çıkıyor. James’le tekrar bir araya geliyor ve kapıyı barikat kurmaya çalışıyorlar. James, Lisa’ya odanın köşesinden dönmesini söyler ve gulyabani girmeden önce kaderinden özür dilemektedir. James, Heather’ın sesine kulak verdiğine inanan ve görünüşe göre saldırıya uğradığı düşüncesiyle dolaşmak üzere kandırılır. Lisa, arkasındaki şeyi görmek için Lane’in video kamera kullanıyor ve geriye doğru yürümeye başlıyor. Ancak, James’in özrünü tekrar duyunca, dönüp saldırıya uğradı.
Film beğenenler olduğu kadar beğenmeyen kesimde çoğunlukta. Özellikle ilk filmin hayranlarının bu filmden nefret ettiğini söyleyebilirim. Sonuçta bu film beklenen Blair Cadısı macerasını karşılamak yerine izleyiciye korku duygusu vermeyi amaçlamış.