Berserk Manga İncelemesi

Japonya’nın ve hatta dünyanın en ünlü, aynı zamanda da en uzun soluklu manga serisi olan Berserk’in mangaka’sı Kentaro Miura’dır. Aynı zamanda Miura’ya da ün getiren seri, 1989 yılından bu yana düzensiz bir şekilde yayımlanmaktadır. Toplamda 37 cildi ve 343 bölümü sevenlerine sunulmuştur. Özellikle 2010’un başlarından beri bölümleri düzensiz bir şekilde çıkan Berserk, halen devam etmekte. Birçok dile çevrilen manga, ülkemizde de oldukça popülerdir ve ilk cildi 2012 yılında Gerekli Şeyler tarafından Türkçe olarak sunulmuştur. Elbette bu kadar popüler olan bir manga serisi sadece manga olarak kalmadı. 1997 yılında Oriental Light and Magic anime stüdyosu tarafından, serinin “Golden Age” hikâyesini anlatan 25 bölümlük bir anime serisi, 2012 – 2013 yılları arasında Studio 4C tarafından yine Golden Age hikâyesini konu alan üçleme film serisi yapıldı. 2016’nın Haziran ayında ise Berserk ikinci bir anime serisine kavuşacaktır.b2

Berserk, bizi fantastik, orta çağ Avrupa’sı tarzı bir dünyaya götürüyor. Guts, nam-ı diğer Kara Kılıç Ustası’nın hikayesini anlatıyor. Manga, Guts’ı tanıtan “Kara Kılıç Ustası” hikâyesi ile başlıyor. Manganın ilk sayfasını çevirdiğimizde metal bir sol kolu olan, tek gözü olmayan kocaman bir adamın sarışın bir kadınla ilişkiye girdiğine şahitlik ediyoruz. Nitekim sarışın güzel birden bir iblise dönüşür ve adama “seni yakaladım evlat” der. Adam ise karşılık verir: “Görünüşe göre ben seni yakaladım.”. Adam, metal kolunu iblisin ağzına sokar. Bir sonraki karede adamın arkasında iblis cesedini bırakarak, neredeyse kendisi kadar uzun kılıcı ile uzaklaştığını görürüz. Evet, bu metal kollu, tek gözlü, kocaman kılıçlı iri yarı adam, Guts’dır ve iblisleri avlamaktadır. Aslında iblisleri özel olarak aramamaktadır. Ama geçmişinde yaşadığı ve kolunu ile gözünü kaybetmesine neden olan olaydan itibaren damgalanmış ve iblisler onun peşine düşmüşlerdir. Guts’un aradığı ve öldürmeyi çok istediği sadece bir kişi vardır. Bu kişi eski dostu Griffith’tir. Kısa süren Kara Kılıç Ustası bölümünden sonra olaylar geçmişe döner. Golden Age hikâyesi ile Guts’ın henüz iki kollu- iki gözlü haline, gençliğine, Griffith ve Şahinler Çetesi ile tanışmasına ve iblislerin nereden geldiğine tanıklık ederiz.

Manganın çizimlerine baktığımızda cinselliğin ve şiddetin ön planda olduğunu oldukça rahat bir şekilde görebiliyoruz. Zaten daha ilk sayfalarda karşımıza çıplak vücutlar ve parçalanan cesetler çıkıyor. Her taraf kan, her taraf ceset. Görebileceğiniz en karanlık mangalardan yani. Aynı zamanda Berserk mangası yetişkinlere hitap etmesinin yanında görebileceğiniz en ayrıntılı çizimlere sahip mangalardan birisi. Karakterleri ile olsun arka plan çizimleri ile olsun manga oldukça derin ayrıntılara sahip. Şahsen bana seksenli yılların korku filmlerini hatırlattı diyebilirim. Elbette aynı zamanda hikâye olarak da büyük bir derinliğe sahip. Yani mangayı: “işte bir adam var, kesiyor, biçiyor gidiyor” şeklinde sanmayın. Özellikle Golden Age hikâyesinin sonunda meydana gelen olaylar bende olduğu gibi sizde de derin etkiler bırakabilir. Ve öykü öyle bir akıyor ki “nereden nereye” geldik demeden edemiyorsunuz. Yenilmez bir ikili olan Guts ile Griffith’in birbirlerinin en büyük düşmanları haline gelişleri ve akıbetleri beni olduğu kadar sizi de meraklandıracaktır. Şunu rahatça söyleyebilirim: Sayfalar deyim yerindeyse lokum gibi gidiyor ve sürekli daha fazlasını istiyorsunuz!

b3Evet. Berserk’in mangası 1989 yılından beri (benden daha yaşlı!) devam ediyor. Kimi zaman ayda bir, kimi zamansa birkaç ayda bir ve abartısız söylüyorum kimi zaman yılda bir kere çıktığına şahit oldum. Ve yayınlanan bölümlerin sayfa sayıları da öyle ahım şahım değil. Ortalama 18 – 20 sayfa bir şey çıkıyor. Siz düşünün artık, birkaç ayda bir sadece 20 sayfa… Bu yüzden temennim ya ben ya da Miura ölmeden Berserk serisinin sona ermesi yönünde. Bir sonraki manga incelememizde görüşmek üzere.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir