HBO’nun yapımcılığını üstlendiği, Lena Dunham’ın yazdığı, yönettiği ve başrolünü üstlendiği komedi dizisi olan Girls, halen yayında. Fakat 6. Sezonda dizinin biteceğine dair söylentiler mevcut.
Girls, 20’li yaşlarında olan dört kız arkadaşın yaşamından kesitler sunuyor. Aslında anlatmaya çalıştığı şey geçiş döneminde olan yaş grubunun içinde bulunduğu trajikomik durum. Dizide, mezun olduktan sonra ya da ailelerin desteklerinin sona ermesiyle sudan çıkmış balığa dönen genç kızların yaşadığı maceralar anlatılıyor. Bu, benim de içinde bulunduğum durum olduğu için, konu epey ilgimi çekti.
Dizi, New York’ta geçmektedir. Fakat bu kez zengin ve ihtişamlı bir hayat yerine biraz daha mütevazi bir New York hayatı gösterilmektedir. Dizi, komik bir üslup kullanmasına rağmen anlatılmak istenen zorluklar ve rehavet, soluk ve sade sahnelerle sağlanmıştır. Diyaloglar etkileyici bir şekilde kurgulanmıştır. Karakterler oldukça orijinal olmakla beraber, geçiş dönemindeki seyircilerin kendilerinden bir şeyler bulabileceği özelliktedirler. Aslına bakacak olursak bu da yine bir arkadaşlık dizisi. Lena Dunham, yazıp yönettiği bu dizinin “Sex and the City ve Gossip Girl arasında bir yerlerde” olduğunu söyler.
Girls, sadece geçim sıkıntısını ya da iş bulma sürecini anlatmamakta, aynı zamanda düzene sokulmaya çalışan bir hayatı, ilişkileri, arkadaşlıkları ve kahramanlarının toplumda kendilerine yer bulma çabalarını da anlatmaktadır. İşlenen konuların, olayların ve durumun tartışılmaz bir gerçekliği vardır. Fakat karakterler açısından aynı şey söylenebilir mi bilmiyorum. Olaylar vurgulanmak istenirken, karakterlere abartılı özellikler katılmış. Bu da izlemeyi bazen zevkli kılsa da bazen seyirciyi irrite edebiliyor.
Ana karakterimiz Hannah, sürekli iş arayan, sürekli iş değiştiren ve sevdiği işi yapmaya çalışan bir karakter. Benim katlanamadığım bir bencilliğe sahip, patavatsız, sosyopat derecesinde vurdumduymaz ve garip hareketlere sahip bir karakter. Hannah, yazar olmak istiyor ve yazılarında genellikle kendi yaşantısını, kendi deneyimlerini paylaşıyor.
Diğer bir karakterimiz ise Marnie. Marnie oldukça alımlı, sempatik bir karakter. O da sevdiği işi yapma derdinde . Marnie’nin asıl olayı ilişkideki arayışları, doyumsuzlukları, sevilirken ve her şey yolundaymış gibi gözükürken birden ilişkiden sıkılması, hayattan beklentisinin belirsiz olması ve kararsızlıkları.
Kızlarımızın en karizmatiği ve ilgi çekici olanı ise Jessa. Maceraperest ve ayakları yere basmayan tavırlara sahip, fakat oldukça da güçlü bir karakter. Babasıyla sorunları olan Jessa, aynı zamanda erkeklerin bir çoğunu kendine inanılmaz şekilde âşık edebilme yeteneğine sahip.
Shoshanna, biraz daha düzenli ve titiz davranışları ile çoğu insanın sempatisini kazanmış bir karakter. Fakat diğer karakterlere göre az baskın bir kişiliği var. O da iş bulma sıkıntısı yaşıyor ve bazen ilişkileri ile işi arasında kalabiliyor.
Tabi dizi sadece kızlardan oluşmuyor. Başrollerde Adam adında bir erkek karakter var. Bu karakter, testosteron kokan tavırlara sahip. Çoğu kızın çok sevebileceği, ancak bir çok kızın da nefret edebileceği bu karakter, oyunculuğunda normal erkeksilikten uzak yapmacık bir erkeksilik sergilemekte.
Girls, trajikomik hikâyesi, gündelik diyalogları ve inanılmaz gerçekçiliği ile izlenesi bir dizi. Diğer arkadaşlık dizilerindeki abartılı eğlence anlayışından oldukça uzak, bazen durgunluğu ile sıkabilen ve bolca erotik sahneye sahip; yer yer kara mizaha kayan haliyle diğer dizilerden farklı bir tat verebilecek nitelikte.