Karanlık Yerler, Gillian Flynn’ın Dark Places isimli romanından uyarlama bir yapım olarak 2015 yılında beyaz perdedeki yerini almış.
Gillian Flynn, romanları yakın tarihte sinemaya uyarlanan popüler yazarlardan biri. 2014 yılında David Fincher’in uyaraması olan Kayıp Kız filmi ile oldukça ses getirmişti. Tabi ki bu ses getirmede David Fincher’in de payı büyüktü.
Dark Places filminde başrolleri Charlize Theron ve Nicholas Hoult paylaşıyorlar. Film sürekli flashback ile geçmişe döndüğünden, Charlize Theron’un çocukluğunu oynayan çocuk yıldız Sterling Jerins ve Libyy Day’in ağabeyine hayat veren, Tye Sheridan, filmdeki adı ile Ben Day de Charlize ve Hoult kadar başrolde yer alıyorlar.
Charlize Theron ve Nicholas Hoult daha önce Mad Max: Fury Road’da birlikte rol almış ve oldukça iyi bir performans göstermişlerdi.
Bu ön bilgilendirmeden sonra biraz da filmden bahsedersek, Dark Places’in oldukça karanlık ve kafa karıştırıcı bir gerilim filmi olduğunu söyleyebiliriz. Libyy, Ben ismli ağabeyi ve iki kız kardeşi ile birlikte bir çiftlikte yaşamaktadır. Libyy’nin babası Runner Day; evi, eşi ve çocukları ile alakası olmayan kötü bir baba, annesi Patty ise ailesinden kalan çiftlikte çocukları için uğraşan ancak işin içinden çıkamayan ve borçlarla uğraşan yorgun bir anne karakterleri ile filmdeki yerlerini alıyorlar. Patty, bir taraftan borçlardan kurtulmaya çalışırken diğer taraftan büyük çocuğu Ben ile ilgili bütün kasabada söylene gelen iftiralar ile mücadele etmektedir. Ancak Runner’ın zaman zaman eve gelip kendisini rahatsız etmesi elindeki az miktardaki paraya zorla el koyması bütün mücadele gücünü kırmaktadır. Ben Day, doksanlı yılların gençlik sorunu olan satanizm ile tanışmış ve arkadaş edinebilmek adına satanizm ayinlerine katılmaktadır. Bu ayinlerde Diondra ile tanışır ve ona aşık olur. Aşkını kanıtlamak ve Diondra’nın ilgisini çekebilmek için aslında vicdanı elvermese de satanizm eylemleri gerçekleştir. Bu arada Ben ve Diondra’nın ilişkisi ilerler ve Diondra hamile kalır. Sonrasında parasızlık kendisini gösterir ve bir çıkış yolu aramaya başlarlar. Ve o karanlık gece yaşanır. Ben suçlu bulunur, cezaevine gider. Libyy kalan tek masum olduğu için, kasabada ve ülkede adına düzenlenen yardım kampanyaları ile geçimini sağlayarak yaşamına devam etmektedir. Ancak cinayetlerin üzerinden otuz yıl geçmiş ve toplum tarafından unutulmuştur. Bu unutulma ile Libyy’nin geçim kaynağı kalmamıştır. İşte bu esnada karşısına Lyle karakteri ile Nicholas Hoult çıkar ve otuz yıl önceki cinayetler tekrardan gündeme gelir.
Filmin oldukça sürükleyici ve gerilimi yüksek bir yapım olduğunu yazımın başında belirtmiştim. Ancak Gillian Flynn romanından uyarlama olunca kafamda, Gilles Paquet-Brenner yerine, bir yıl önce Kayıp Kız’ı çeken David Fincher tarafından çekmiş olsa idi nasıl olurdu acaba düşüncesi belirdi.
Gilles Paquet-Brenner, filmi oldukça sakin şekilde çekerken, aksiyon sahnelerinde handycam kullanması başarılı bir tercih olmuş. Filmin çekimlerindeki sakinlik, Charlize Theron’un oyunculuğu ile taçlanmış. Çünkü Charlize Theron, ailesi cinayet ile katledilmiş ağabeyi cezaevinde, babası ise kimyasal atıkların depolandığı bir atık merkezinde evsiz olarak yaşıyor olduğu halde tek derdi cebindeki parası olan, hiç kimseye güvenmeyen bir karaktere oldukça güzel hayat veriyor. Bence Gilles Paquet-Brenner ve Charlize Theron oldukça uyumlu bir yönetmen oyuncu çifti olmuş.
Gerilim filmi sevenlerin çok keyif alacağı, sinema üzerine biraz fazla ilgisi ve bilgisi olanların ise yavan bulacağı bir yapım olarak Dark Places’e benim puanım on üzerinden altıdır. Benim fikrim budur. Herkese iyi seyirler.
Fragman.
https://www.youtube.com/watch?v=UtVrcDL3u5Q