THE OTHERS/DİĞERLERİ FİLMİ ANALİZİ
2001 – ABD , İspanya , Fransa , İtalya
Dram , Gerilim , Gizem , Korku
Alejandro Amenábar
Nicole Kidman , Christopher Eccleston , Fionnula Flanagan , Michelle Fairley , Elaine Cassidy
Alejandro Amenábar
Tom Cruise , Harvey Weinstein
İkini Dünya Savaşının son zamanlarında New Jersey kırsalındaki eski ve kasvetli bir malikâne de ışığa karşı ölümcül hassasiyetleri olan iki çocuğuyla birlikte savaştaki kocasının dönmesini bekleyen tükenme noktasındaki Grace, hiçbir açıklama yapmaksızın paralarını dahi almadan evlerini terk eden hizmetçilerin yerine üç hizmetçiyi işe alır. Çok fazla konuşmayan yeni hizmetçilerin tekinsiz havalarına rağmen, Grace seçme şansının ne boyutta olduğunun farkındadır. Lakin hizmetçiler de sıradan bir zamanda olmadıkları gibi sıradan bir evde sıradan insanlar için çalışmayacaklardır. Bu evin kati surette uyulması gereken bir takım kuralları vardır: Güneş ışınlarının eve girmesini önlemek amacıyla her kapı ancak bir önceki kilitlendikten sonra açılabilecek, evin perdeleri her daim kapalı tutulacaktır. Ayrıca migreni olan Grace, gürültüden de hiç hoşlanmamaktadır.
Hizmetçilerin gelişinden kısa bir süre sonra Grace’in kızı Anne evde dört tane hayalet gördüğünü söylemeye başlayacak, o hayaletlerden birinin ise sürekli kendisiyle oynamak isteyen Victor isimli bir çocuk olduğunu iddia edecektir. Anne’in bu konuda anlattıklarından kardeşi Nicholas çok etkilenince Grace kızının bu konuda konuşmasını yasaklayacaktır. Hayaletlerin öteki dünyadan çıkıp gelmelerinin mümkün olmadığını sık sık yineleyen Grace, çocuklarının bu konudaki ısrarı sürünce onları İncil’den bölümler okutarak cezalandırır. Ancak bir süre sonra o da evde anlam veremediği sesler duymaya başlayacak ve bir sabah evdeki tüm perdelerin ortadan kaybolduğunu gördükten sonra tüm bildikleri konusunda şüpheye düşecek ve evlerinde yalnız olmadıkları fikrine iyiden iyiye inanmaya başlayacaktır.
Bir Karakter: Grace
”Annemiz hayaletlerle ilgili yazılan her şeyin saçmalık olduğunu söylüyor, sonra da İncil’de yazılan her şeye inanmamızı istiyor.”Grace karakteri, dini inançları son derece kuvvetli, ailesine bağlı, değişikliklerden hoşlanmayan, duygularını göstermekte zorluk çeken dirençli ve disiplinli genç bir kadındır. Savaş biteli bir buçuk yılı geçmesine karşın, kocasının ölmüş olduğunu ne kendisine ne de çocuklarına kabul ettirmemekte kararlıdır. Doğrularından asla taviz vermeyen Grace, herkese karşı güvenini kaybetmiştir. Mutlak bir karanlığın hüküm sürdüğü evinde toplumdan izole edilmiş bir hayat sürürken tükenme sınırını aslında çoktan aşmıştır.
Filmin etkisinin seyirciye geçmesinde birinci derecede rolü olan bu karakterle; tüm güvenini dinine teslim etmiş bir annenin koşulsuz şartsız korumacılığı, çaresizliği ve kendi kendiyle verdiği mücadelenin derinlerine inilmiştir. Grace’in her dakikası yeni bir soru işaretinin eklenmesiyle karmaşıklaşan farkındalıktan yoksun tavırları ise, adeta yaklaşan trajik sonun habercisidir.
BirNot:
Gücünü büyük ölçüde sürpriz sonundan alan film, her ne kadar Shyamalan’ın Sixth Sense’ine benzetilse de, esasında çok daha sağlam bir senaryoya sahipti. Film bittiğinde birçok gerilim filminin aksine sürpriz sonunu nerelerde sezdirdiğini flashbacklerle seyircisinin gözüne sokmayan, ilk dakikasından itibaren atılan sağlam adımlar sayesinde flashbacki seyircisine kendi beyninde yaptırmayı kotaran film, akıllıca kurgusu ve sorgulayıcı alt metniyle sürpriz sonlu bir gerilim filmden çok daha fazlasıydı. ”Bu ev bizim!”
