SHINGEKI NO KYOJIN Titanlar’ın olduğu bir dünyada insan olmak istemeyeceksiniz!

Tür: Aksiyon, Trajedi, Fantastik, Korku
Yönetmen: Tetsuro ARAKI
Senaryo: Yasuko KOBAYASHI
Animasyon: Kyoji ASANO – Satoshi KADOWAKI
Müzik: Hiroyuki SAWANO
Dizayn: Kyoji ASANO
Orjinal Eser: Hajime ISAYAMA
Bölüm Sayısı: 25

aa1

Animeyi tanıtmadan önce Hellsing kadar sert, Death Note kadar sağlam bir felsefeye sahip olan Shingeki no Kyojin izlediğiniz en iyi animeler listenize gireceğinden adım kadar eminim.

Shingeki No Kyojin, Amerika da  Attack on Titan olarak anılıyor. Devlerin Saldırısı olarak kabaca Türkçemize çevirirsek, anime dizisinin de konusunu tek başlıkta özetlemiş oluyoruz. Evet bir takım devlerimiz var ve insanlığa karşı saldırıya geçiyorlar. Ama bunlar harbi devler 3 metreden başlayıp 15 metreye kadar çıkıyorlar.Peki neden insanlara saldırıyor bu devler bunu cevabı ilerleyen sezonlarda göreceğimize eminim. Anime surlar arkasına saklanmış insanları görüyoruz 107 yıl önce inşa edilmiş 50 metre boyunda surlar İç içe üç çember halinde ve adları içten dışa doğru Sina, Rose ve Maria dır.İnsan oğlu bu surlar arkasında kendilerini güvende zannetmektedir.

Bizim hikayemiz Maria Duvarının koruduğu Shiganshina Bölgesinde başlıyor. Kız kardeşi olarak düşündüğümüz Mikasa ile odun toplayan Eren isimli çocuğun, görevden dönen keşif birliğini karşılamasını görüyoruz. Bir çocuk için adeta kahraman olan bu askerlerimiz, halkı hayal kırıklığına uğratmış bir halde. Şehitleri ve gazileri ile gelmiş durumdalar. Yine de Eren denen bu çocuk onlara karşı hayranlık beslemekte. Bu keşif birliğinin amacının devlere karşı ileri karakollar kurmak ve adı üstünde keşif yapmak olduğunu öğreniyoruz. Ayrıca içlerinde gerçekten cesur ve sağlam savaşçılar bulunmakta. Eren’de onlardan biri olma hayali ile tutuşmakta.

Bir süre sonra yine ana kahramanlardan biri olan Armin ile tanışıyoruz. Sarı saçları ve aciz görüntüsü ile bu çocuğun mahallenin şerefsiz oğlanlarından dayak yediğini görürüz. Onu kurtaracak olan ise Eren ve yaman kız kardeşi Mikasa olacaktır. Ne olduklarını daha çocuk yaşta belli eden bu elemanlardan Eren Jeager’ın yarı Türk, yarı Alman olduğuna dair internette teoriler bulunmakta. Bana mantıklı geldi çünkü gerek çizimler gerekte hikaye olarak farklı uluslardan farklı insanların harmanlandığı distopik bir toplumun içerisindeyiz. Zaten animeyi orijinal kılan yanlardan biri de bu. Japon kültür ve edebiyatı kıvamından kendini soyutlayıp daha geniş bir izleyici kitlesini hedefliyor oluşu diziyi daha çekici kılıyor. 60 metrelik tamamen kastan oluşan anormal bir devin Maria Suruna saldırısı ile dizi gerçek bağlamda başlamış oluyor. Devlerin iri olmalarının yanı sıra görünümlerinin de inanılmaz ürkütücü olduğunu belirtmek lazım. Yaşlı bir kafaya ancak bir bebek vücuduna sahip gözüken bu devlerin hal ve hareketleri de yeni yürümeyi öğrenmiş bir bebeğinki kadar dengesiz. 60 metrelik kaslı devin yıktığı surlara sızan devlerin daha küçük ancak daha korkutucu devlerin saldırısı ile insanlık büyük şoka uğramıştır. İki bölüm boyunca izlediğimiz işgalin bazı kırılma noktaları vardır. Bunlardan biri de Eren ve Mikasa’nın annesinin vahim ölüm sahnesi. Çocuklarının gözü önünde bir dev tarafından sosismişçesine yenilen bu kadının ölümü ile izlediğimiz şeyin ne kadar vahşi noktalara kayabileceğinin de farkına varıyoruz.

Ve sonrasında vahşet başlıyor koca bir kümese dalmış çakallar gibi önüne gelen insanları bir lokmadan yutan titanların karşısında insanların nekadar da çaresiz kalabileceklerini görüyoruz. Yüz metre koşucusu edası ile koşan zırhlı anormal bir devin iç suru yıkması ile beraber Shiganshima Bölgesi yaşanmaz bir hal alıyor. Eren’in de dahil olduğu bölge halkı toplu olarak en yakın surun arkasına göçmek zorunda kalıyor. Yıkıcı savaş atmosferinde gemilere zor sığan mültecilerin geride bırakılan insanların devler tarafından sosismiş yenilişini izlemesi yetmezmiş gibi sığındıkları bölgede fazlalık muamelesi görmeleri durumu iyice beter hale getiriyor. Zorunlu göç, savaş durumu, mültecilerin hor görülmesi gibi sosyolojik unsurları gayet iyi işleyen dizide, mültecilerden oluşan vasıfsız bir ordunun Shiganshima’yı geri almak için geri gönderilmesi ise açıkça bir katliam olarak nitelendirilebilir. Yaşam alanlarının ve erzaklarının kısıtlı olması sebebi ile bu yönteme başvuran acımasız yöneticiler yaşamak için insanların başkalarını harcaması gerektiğini göz önünde bulunduruyor.

Bu saldırının üzerinden 2 yıl geçer Eren ve dostları askeriyeye katılırlar neden olsa eren titanlara düşman ve intikam hırsı ile yanmakta zorlu bir eğitimden geçerler erenin hırsı ve tutkusu bir çok öğrencinin keşif birliğini seçmesine neden olacaktır. Öğrencilerin çoğu şimdiye kadar bir titanla karşılaşmamıştır karşılaşmış olsalar eminim seçmezlerdi.

Kahramanlarımızın mezun olmasının hemen ardından bir yıldırım düşmesi ile 60 metrelik dev sanki ışınlanmış gibi tekrar ortaya çıkar bukez insan oğlu biraz daha hazırdır ve önlemler geliştirmiştir ama önlemler yerterli değildir sur kapısının yıkılması ile titanlar içer doluşmaya başlar acaba 2 yıl önceki sahne yeniden mi yaşanacak derken daha organize olmuş askeri birlikler karşı saldırıya geçer Eren gaza gelmiş en önde gitmektedir acaba bukez bukadar kolay lokma olmayacak sanırım insanlar diye düşündüm içimden devlerin dengesiz saldırısı karşısında ilk birlik yenilir ve birçok kayıp verilir bunların içinde devlerin miğdesine gidenlerden biride Eren olacaktır. İlk taruzda Armin ve birkaç kişi kurtulur Mikasa daha yetenekli bir asker olduğu için sivilerin koru görevi ona verilmiştir ama Erenden başka bişey düşünmez çok karizma bir kız Mikasa devler sadece enseleri kesildiği taktirde ölüyorlar .

Mikasa bir devi öldürürken ensesini kesiyor
Mikasa bir devi öldürürken ensesini kesiyor

Öbür yanda Eren’in vahim sonunu engelleyememiş olan Mikasa ve Armin’in devler karşısındaki intihar saldırıları içlerindeki acının dışavurumu olarak ekrana yansıyor.

Devler karşısında çaresiz kalan Mikasa ölmek üzereyken Erenin kontrolündeki bir dev çıkıp geliyor ve Mikasayı kurtarıyor bunu görünce insanın aklına acaba öbür devleri de insanlarmı kontrol ediyor düşüncesi geliyor aklıma.Erenin bu durumunu kullanan Armin ve kurnaz bir komutan saldırıyı insanların lehine çevirmeyi başarıyorlar ilk defa insan oğlu titanlar karşısında zafer kazanmış oluyorlar.

 

Daha sonra öğreniyoruz ki Eren istediği zaman deve dönüşebiliyor ve bu olayın sırrı devlerin kontrolünde olan Erenlerin eski evlerinin bodrumunda saklı ve bu sırrı öğrenmek için keşif birliği 200 küsür atlı ile taruza geçer aralarından biri haindir ve eren gibi titana dönüşe bilmektedir ve bu taruzu engellemeyi tek başına başarır sırrın ortaya çıkmasını istememektedir.

Erenin kontrol etmeyi başardığı titan
Erenin kontrol etmeyi başardığı titan

Yine de ilk sezon finali, seriye yakışır bir şekilde destansı bir mücadele ve müthiş bir plot twist hamlesi ile veda ediyor bizlere. Hellsing kadar sert, Death Note kadar sağlam bir felsefeye sahip Shingeki’nin müzikleri de gayet güzel. Hatta biz izleyenleri en çok gaza getirende aksiyon sahnelerinde çalmaya başlayan harika parçalar. Yeni sezonun başlayıp başlamayacağı henüz bir muamma, ancak çizgi dizinin yine Japon ağabeylerimiz tarafından bir filmi yapıldığını belirtmek lazım. Bu yüzden devamı gelmesi muhtemel bir anime olarak öne çıkıyor. Zaten ortada bırakılan sorular o kadar fazla ki devam etmek zorunda olan bir anime olarak görüyorum kendilerini.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir